ENGLISH
ENGLISH
ARA ENGLISH
KAPAT

TTK Md. 198 Kapsamında Bildirim, Tescil ve İlan Yükümlülüğü

06.12.2019 - Av. Yeşim Odabaş

“Şirketler Topluluğu”, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) 195. maddesi altında açıklanmıştır. TTK kapsamında Şirketler Topluluğu’ndan söz edebilmek için biri bağlı diğeri ise hâkim şirket olmak üzere; içlerinden en az birinin merkezinin Türkiye’de bulunduğu en az iki ticaret şirketinin varlığı gereklidir. Ayrıca eklemek isteriz ki; 27 Ocak 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin (“Yönetmelik”) 105. maddesi uyarınca, ticaret şirketi olmayan ve merkezi veya yerleşim yeri yurt içinde veya dışında bulunan bir teşebbüse, doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunan ticaret şirketleri sayısının ikiyi aştığı durumlarda da Şirketler Topluluğu’ndan söz edilebilecek olup bahse konu teşebbüs, Şirketler Topluluğu’nun hâkimi olarak nitelendirilebilecektir.


Birden çok ticaret şirketine Şirketler Topluluğu’na ilişkin hükümlerin uygulanabilmesi için ilgili şirketler arasında bulunması gereken hâkimiyet ilişkisi, TTK’nın 195. maddesinde açıklanmıştır. Buna göre, bir ticaret şirketinin, diğer bir ticaret şirketinin, doğrudan veya dolaylı olarak; (i) oy haklarının çoğunluğuna sahip olması veya (ii) şirket sözleşmesi uyarınca, yönetim organında karar alabilecek çoğunluğu oluşturan sayıda üyenin seçimini sağlayabilme hakkına sahip olması veya (iii) kendi oy hakları yanında, bir sözleşmeye dayanarak, tek başına veya diğer pay sahipleri ortaklarla birlikte, oy haklarının çoğunluğunu oluşturması durumunda hâkimiyet ilişkisi oluşacak ve birinci şirket hâkim, diğer şirket ise bağlı şirket olarak adlandırılabilecektir. Ayrıca bu haller dışında, bir ticaret şirketinin başka bir ticaret şirketinin paylarının çoğunluğuna veya onu yönetebilecek kararları alabilecek miktarda paylarına sahip bulunması, birinci şirketin hâkimiyetinin varlığına karine teşkil edecektir. İlaveten, bir ticaret şirketinin, diğer bir ticaret şirketini, bir sözleşme gereğince veya başka bir yolla hâkimiyeti altında tuttuğu durumlar da ilgili ticaret şirketleri arasında hâkimiyet ilişkisini oluşturabilecektir. 

 

Bilindiği üzere, şirketlerin bildirim, tescil ve ilan yükümlülükleri TTK’nın 198. maddesinde düzenlenmektedir. Maddede, belirli şartlar dâhilinde bir hisse devrinin söz konusu olması durumunda, hisse devrinin gerçekleşmesinden sonra şirkete ve ticaret sicil müdürlüğüne bildirim yapılması hususu düzenlenmiştir.


TTK’nın 198. maddesinin 1. fıkrası; “Bir teşebbüs, bir sermaye şirketinin sermayesinin, doğrudan veya dolaylı olarak, yüzde beşini, onunu, yirmisini, yirmi beşini, otuz üçünü, ellisini, altmış yedisini veya yüzde yüzünü temsil eden miktarda paylarına sahip olduğu veya payları bu yüzdelerin altına düştüğü takdirde; teşebbüs, durumu söz konusu işlemlerin tamamlanmasını izleyen on gün içinde, sermaye şirketine ve bu kanun ile diğer kanunlarda gösterilen yetkili makamlara bildirir. Payların yukarıda belirtilen oranlarda kazanılması veya elden çıkarılması, yıllık faaliyet ve denetleme raporlarında ayrı bir başlık altında açıklanır ve sermaye şirketinin internet sitesinde ilan edilir. Payların yüzdelerinin hesaplanmasında 196. madde uygulanır. Teşebbüsün ve sermaye şirketinin yönetim kurulu üyeleriyle yöneticileri de, kendilerinin, eşlerinin, velayetleri altındaki çocuklarının ve bunların, sermayelerinin en az yüzde yirmisine sahip bulundukları ticaret şirketlerinin o sermaye şirketindeki payları ile ilgili olarak bildirimde bulunurlar. Bildirimler yazılı şekilde yapılır, ticaret siciline tescil ve ilan olunur”. 


Önemle ifade edilmelidir ki; söz konusu bildirim ile tescil ve ilan yükümlülükleri yerine getirilmediği sürece, ilgili paylara ait oy hakkı dâhil diğer haklar donmakla birlikte, bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesine dair başkaca hukuki sonuçlar da söz konusu olabilecektir. İlaveten, TTK’nın 198. maddesinin gerekçesinde de oy haklarının kullanılamaması durumunda kullanılan oyun geçersiz olacağına dikkat çekilmiş olup, alınacak kararların geçerliliğini sürdürüp sürdürmeyeceğinin geçersiz oyların karar nisabını etkileyip etkilememesine bağlı olduğuna dikkat çekilmiştir.


Söz konusu bildirim yükümlülüğü ile ilgili olarak, Yönetmelik’in 107. maddesinde, bildirimin kim tarafından, hangi durumlarda ve ne şekilde yapılması gerektiğine ilişkin detaylı düzenlemeler mevcuttur. Bu maddeye göre; söz konusu bildirim yükümlülüğü; ancak payları iktisap eden veya elden çıkaran teşebbüs ya da ticaret şirketinin bir şirketler topluluğuna dâhil olması halinde doğar. Hisse devrine taraf olanların yapacağı bildirimler, bildirime konu işlemin tamamlanmasını müteakip on gün içinde ilgili sermaye şirketine yazılı şekilde yapılır. Bildirimleri alan sermaye şirketleri, kayıtlı bulundukları müdürlüğe bu bildirimin alındığı tarihten itibaren on gün içinde bildirimleri tescil ve ilan ettirir.


Dikkat çekmek isteriz ki; “Teşebbüs” kavramı, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun kapsamında “Piyasada mal veya hizmet üreten, pazarlayan, satan gerçek ve tüzel kişilerle, bağımsız karar verebilen ve ekonomik bakımdan bir bütün teşkil eden birimler” olarak tanımlanmıştır. Bu tanımdan yola çıkarak gerçek kişilerin de hukuken teşebbüs olarak kabul edilebildiği ve bu sebeple bir gerçek kişi teşebbüsün hâkim şirket olarak şirketler topluluğuna dahil olup olmadığının tespiti bakımından TTK’nın 195. maddesindeki koşulların sağlandığı hallerde, gerçek kişi teşebbüslerin de TTK’nın 198. maddesi kapsamında bildirim yükümlülüğü doğabilecektir. TTK’nın 195. maddesinin gerekçesinde de bir şirketler topluluğunun tepesinde sermaye şirketi olmayan herhangi bir özel veya kamu tüzel kişisinin, gerçek kişinin veya ticari işletmenin bulunabileceği belirtilmiş olup, bu durumun söz konusu topluluğun şirketler topluluğu kabul edilmesine engel olmayacağı ve şirketler topluluğuna ilişkin özel hükümlerin uygulanmamasının gerekçesini oluşturamayacağı ifade edilmiştir.


SONUÇ


Yukarıdaki şartları taşıyan ve biri bağlı diğeri hâkim şirket olan en az iki ticaret şirketinin TTK’nın 198. maddesi kapsamında gerçekleştirecekleri hisse devir vb. işlemlere ilişkin bildirim yükümlülüğüne ek olarak; teşebbüs olarak nitelendirilebilen ancak; sermaye şirketi olmayan herhangi bir özel veya kamu tüzel kişisi, gerçek kişi veya ticari işletmeye doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunan ve yukarıdaki şartları taşıyan en az üç adet ticaret şirketinin varlığı durumunda da, bu kişiler tarafından TTK’nın 198. maddesi kapsamında gerçekleştirilecek hisse devir işlemi vb. işlemlerin de devrin tamamlanmasını müteakip on gün içinde ilgili şirkete bildirilmesi; ilgili şirketin bildirimi aldıktan sonra on gün içinde, hisse devrini ticaret siciline tescil ve ilan ettirmesi gerekecektir. Benzer şekilde, TTK’nın 198. maddesi kapsamında; teşebbüs veya sermaye şirketlerinin yönetim kurulu üyeleriyle yöneticilerine de kendilerinin, eşlerinin, velayetleri altındaki çocuklarının ve bunların, sermayelerinin en az yüzde yirmisine sahip bulundukları ticaret şirketlerinin o sermaye şirketindeki payları ile ilgili olarak bildirimde bulunma yükümlülüğü getirilmiştir.