22 Mart 2020 tarih 31076 sayılı resmi gazetede yayımlanan “İcra ve İflas Takiplerinin Durdurulması Hakkında Karar” kapsamında durdurulan işlemler nelerdir?
Covid-19 salgını nedeniyle Cumhurbaşkanının almış olduğu 2279 sayılı kararında, sadece “nafaka alacaklarına” ilişkin icra takipleri yapılmasına, bunun dışındaki takip ve işlemlerin 30 Nisan 2020 tarihine kadar yapılmaması ve ihtiyati haciz kararlarının icra ve infaz edilmemesine karar verilmiştir. Bu husus, 7226 sayılı Kanunun Geçici Madde 1/b; “9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim veya icra ve iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler; nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere tüm icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler 22/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden itibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur” şeklinde belirtilmiştir.
Bu durumda takiplere ilişkin tek istisna nafaka alacakları olup, nafaka alacağına karşı takip ve takip işlemleri yapılabilecektir. Nafaka alacağı dışında yeni bir takip yapılamayacağı ile mevcut takiplere ilişkin tebligat, haciz vb. gibi takip işlemlerinin de 30 Nisan 2020 tarihine kadar yapılmaması karara bağlanmıştır. Buna göre, işçilik alacakları, imtiyazlı alacaklar ve rehin alacakları gibi alacakların da önceliği bulunmamaktadır.
İcra ve İflas işlemlerinin durdurulmasıyla birlikte mevcut hacizlerin durumu ne oldu?
Alınan karar gereğince, icra ve iflas işlemlerinin durdurulmasıyla birlikte, icra dairelerinde taraf ve takip işlemleri yapılamayacağından mevcut takiplerden daha önce uygulanan haciz işlemleri olduğu yerde duracak ve yeni haciz işlemleri de yapılamayacaktır. Dolayısıyla, icra daireleri tarafından ilgili kişi veya kurumlara yazılan haciz yazılara ilişkin süreler de işlemeyecektir.
Tarafların anlaşması sonucunda ödeme yapmak isteyen taraf, icra dairesine ya da alacaklıya ödeme yapılabilir mi?
Borçlu ya da üçüncü kişi, alacaklı ile anlaşmak isterse bu süreç içerisinde anlaşma yaparak, alacaklıya ya da icra dairesine ödeme yapabilir. Karar gereğince, tüm takip ve takip işlemleri durdurulmuş olsa da icra daireleri çalıştığı sürece, icra dairesi kasasına giren paranın da alacaklıya ödenmesi mümkün olmalıdır. Çünkü burada amaç taraflara zarar vermek değil, haklarını korumak olmalıdır. Nitekim, bu husus 7226 sayılı Kanunun Geçici Madde 1.; “Durma süresi içinde rızaen yapılan ödemeler kabul edilir ve taraflardan biri, diğer tarafın lehine olan işlemlerin yapılmasını talep edebilir” şeklinde belirtilmiştir.
Tarafların anlaşması ile borcun ödenmesi durumunda mevcut hacizlerin kaldırılması talep edilebilir mi?
Alacaklı ve borçlunun anlaşması ile borcun ödenmesi neticesinde haciz kaldırma işlemleri, İİK 330 maddesi ve kararnamenin amacı da dikkate alındığında, söz konusu takip işleminin alacaklı ve borçluya zarar veren bir tarafı bulunmamaktadır. Alacaklı alacağına kavuşmakta, borçlu ise malını hacizden kurtarmak istemektedir. Bu sebeple tarafların anlaşması halinde icra dairesi bunun gereği olan haciz kaldırma işlemini yerine getirebilmelidir.
Haciz ihbarnameleri ve maaş haczi nedeniyle kesinti yapan kişi ya da kurumlar kesintiye devam etmeli midir?
Takip ve takibe ilişkin işlemlerin durdurulması kararıyla, öncelikle borçluları koruyucu amacı taşıması dikkate alındığında, haciz ihbarnameleri, maaş kesintileri vb. uygulamalar alınan kararın amacına aykırı olacaktır. Takip ve takibe ilişkin işlemler durdurulduğundan, icra daireleri tarafından 3. kişilere gönderilen haciz ihbarnamelerine yönelik cevap süreleri de duracaktır. Bu nedenle, 3. kişi kendisine gönderilen haciz ihbarnamesini işleme alamayacağı ve haciz ihbarnamesine istinaden ödeme yapamayacağı kanaatindeyiz. Ancak, şunu da belirtmek gerekir ki 7226 sayılı Kanunun Geçici 1. Maddesinde belirtildiği gibi “rızaen” yapılan ödemeler kabul edilebileceği için, işveren iş yerinde çalıştırmaya devam ettiği işçisinin maaşından kesinti yaparak icra dosyasına göndermeye devam edebilir.
Takibe konu ödeme planındaki borçların, ödeme planının devam edip etmediği ile takibe konu borcun ödenmemesi halinde faiz işlemeye devam eder mi?
Alınan karar, takip ve takibe ilişkin işlemlerin durdurulması yönünde olup, takibe konu ödeme planına bağlanmış borçların ödenmesini engelleyici nitelikte değildir. Nitekim icra kasasına yatırılan paraların icra daireleri çalıştığı sürece alacaklıya gönderilebileceği ve borcun tamamının ödenmesi halinde haciz kaldırma işleminin yapılabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca alınan kararda, takibe ilişkin borçların ödenmemesi durumunda faizlerin durdurulacağı yönünde bir düzenleme bulunmadığından, mevcut takiplere ilişkin borçlara faiz işlemeye devam edecektir.
Banka nezdinde gecikmede olan kredi borçlarının takibe aktarılma sürecindeki değişiklikler nelerdir?
Covid-19 salgını nedeniyle, olası ekonomik olumsuzlar öngörülerek BDDK, gecikmede olan kredi borçlarının takip hesaplarına aktarılmadan önceki bekleme süresini 90 günden 180 güne çıkarılması kararı almıştır. Böylelikle, konut, taşıt ve ihtiyaç kredileri dahil olmak üzere gecikmede olan kredilerin takip hesaplarına aktarılma süresi BDDK’nın kararıyla 90 gün daha uzatılarak, bankaların müşterilerine ekonomik anlamda desteğinin sağlanması amaçlanmıştır.