Türkiye hükümeti kısa süre önce, yatırımcıların Türkiye'de faaliyete başlamaları veya işlerini bu bölgelere taşımalarını sağlamak amacıyla bazı teşvikler içeren, Türkiye'deki sanayi bölgelerini destekleyen bir dizi yönetmelik ilan yayınlamıştır.
Bu yılın 10 Mayıs’ında, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Mustafa Varank, Twitter hesabından Bürokrasiyi azaltan yatırımcı dostu 6 endüstri bölgesi kurulduğunu ve bu endüstri bölgelerinin cari açığı 1.7 milyar dolar azaltacağını açıklamıştı. Buna göre, 4737 Sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu’na (“Kanun”) dayanarak bu yatırımcı bölgeleri İstanbul, Balıkesir, İzmir, Bursa ve Mardin olmak üzere 5 farklı şehirde kurulmuştur. Bunlardan 2'si İstanbul’da, Arnavutköy'de ve yeni İstanbul Havalimanı'nın yanında bulunmaktadır. Söz konusu bölgelerdeki belirli yerleşim yeri / alanlar, Türk hükümeti tarafından desteklenen ve makine, enerji, turizm, madencilik ve çelik alanlarında faaliyet gösteren şirketlere verilmiştir. Bu bölgelerde, yatırımcılara daha fazla alan verilmesi beklendiğinden, geçtiğimiz hafta yeni yayınlanan sanayi bölgeleri yönetmeliğine daha yakından bakmak faydalı olacaktır.
Sanayi Bölgeleri Yönetmeliğine (“Yönetmelik”) göre T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı (“Bakanlık”) tarafından oluşturulan sanayi bölgelerinde üç farklı tür alan / yerleşim yeri tespit edilebilir, düzenlenebilir ve işletilebilir, bunlar birleştirilmiş/ihtisas endüstri bölgeleri, münferit yatırım yeri ve özel endüstri bölgeleridir.
Birleştirilmiş/İhtisas Endüstri Bölgeleri yatırımcıları devletin kalkınma planlarında belirtilen ileri teknoloji sektörlerinden birini kullanan ve araştırma geliştirmeye imkân tanıyan bilişim teknolojisi, tıp teknolojisi ve tarımsal endüstri gibi aynı alanlarda faaliyet gösteren bölgeye çekmek amacıyla tasarlanmıştır. Öte yandan Münferit Yatırım Yeri, yerli ve/veya yabancı yatırımcılar tarafından talep edilmesi durumunda, kalkınma planlarında belirtilen öncelikli sektörler içerisinde yer alan ya da yüksek veya orta yüksek teknoloji kapsamına giren ve belli kriterleri karşılayan yatırımlar için tahsis edilebilecek alanı belirtir. Son olarak Özel Endüstri Bölgeleri önerilen alanın en az %51’inin mülkiyetine ve/veya varsa süreleri ile sınırlı olmak kaydıyla irtifak hakkına veya kullanma iznine sahip gerçek ya da tüzel kişilerin başvurusu üzerine ilan edilebilecek endüstri bölgesi olarak tanımlanabilir. Tabii ki söz konusu bölgelerin her üç tipindeki operasyon için, ilgili yatırımcı tarafından Bakanlığa bir başvuru yapılması gerektiğini söylemek gerekmektedir.
Daha Az Bürokrasi Daha Çok Yatırım
Halen organize sanayi bölgelerinde ve serbest ticaret bölgelerinde faaliyet gösteren yerli veya yabancı yatırımcıların takdir edebileceği gibi, Türkiye’de, herhangi bir yatırımcı bir organize sanayi bölgesinde veya serbest bölgede faaliyet gösteriyorsa uymaları gereken şartları belirleyen yasa ve yönetmeliklerle belirlenmiş sıkı kurallar vardır. Ancak, Yönetmelik kapsamında yeni kurulan sanayi bölgeleri, anonim şirketler şeklinde kurulacak olan özerk yönetim şirketleri tarafından işletilebilecektir. Ne var ki, bu şirketler görev ve sorumlulukları, yapıları veya kuruluş prosedürleri ile birlikte belirlenecek sanayi bölgesi türüne göre birbirinden farklılık göstermektedirler.
Başvuru Prosedürleri
Bununla birlikte, tüm sanayi bölgelerinin uygulama prosedürleri belirli gereklilikleri karşılamayı ve Bakanlığın öngördüğü belgelerin / bilgilerin toplanmasını gerektirmektedir.
Örneğin, Birleştirilmiş/İhtisas Endüstri Bölgeleri Bakanlık tarafından, şirketler ve kuruluşların veya ilgili endüstriyel alanda faaliyet halinde bulunan şirketin başvurusu üzerine ya da re’sen saha seçim çalışması yürütülerek kurulur. Yer seçimi çalışmaları, bir sanayi bölgesinin şartlarını karşılayan alanların / yerleşimlerin seçilmesi için Bakanlık tarafından onaylanacak bir rapora bağlanacaktır. Eğer şirketler ve kuruluşlar veya ilgili endüstriyel alanda faaliyet halinde bulunan şirket bu seçim sürecini başlatmak isterse, Bakanlığa taleplerinin gerekçelerini belirten bir fizibilite raporu sunmak zorundadırlar. Bu fizibilite raporunun gözden geçirilmesi üzerine Bakanlık tarafından uygun görüldüğü takdirde seçim çalışmasına başlanacaktır. Saha seçiminin Bakanlık tarafından yapılması durumunda, ilgili fizibilite raporu, ya Bakanlık tarafından hazırlanacak ya da Bakanlık tarafından seçilmiş üçüncü bir tarafça hazırlanacaktır. Bakanlıkça istenen fizibilite raporu aynı şekilde belirlenir ve söz konusu alanda / yerleşimde kurulacak sektör ve yapılacak faaliyetlerle birlikte ilgili alanın / yerleşimin yerinin kadastro durumu ve diğer coğrafi koşullarını içerir.
Yukarıda bahsedildiği gibi, Yönetmelik kapsamında kurulabilecek her sanayi bölgesi türünün farklı prosedürleri olduğu için nitelikli uzmanların tavsiyesi gerekmektedir. Yatırım yapmak istediğiniz sanayi bölgesi türüne göre size daha fazla bilgi sağlayabilmemiz için lütfen bizimle iletişime geçiniz.