ENGLISH
ENGLISH
ARA ENGLISH
KAPAT

HMK ve Diğer Bazı Kanunlarda Yapılan Değişiklik Hakkında Bilgi Notu

21.08.2020

7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin TBMM Genel Kurulu'nda 22.07.2020 tarihinde kabul edilmesiyle 28.07.2020 tarih, 31199 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Kabul edilen 7251 sayılı kanun ile gerçekleştirilen değişiklikler usul hukuku yönünden önem arz etmektedir. Buna göre, HMK'da usul hukuku bakımından önem arz eden ve değişiklik yapılan maddeleri belirtmek gerekirse;


  • Hakimin reddine ilişkin HMK 36. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan “etmiş olması.” ibaresi “etmiş olması; uyuşmazlıkta arabuluculuk veya uzlaştırmacılık yapmış bulunması.” şeklinde değiştirilerek ret sebepleri genişletilmiştir.


  • Dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurma, 7251 sayılı kanunun 59. maddesinde; "7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna 73 üncü maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir. "Dava şartı olarak arabuluculuk MADDE 73/A – (1) Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." şeklinde eklenmiş ve tüketici mahkemelerinde görülecek davalarda da dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvuru zorunlu hale getirilmiş oldu.


  • 6100 sayılı Kanunun 107. maddesinde düzenlenen ve "Belirsiz Alacak ve Tespit Davası" şeklinde yer alan başlık "Belirsiz Alacak Davası" şeklinde değiştirilmiş ve üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır. Aynı maddenin 2. fıkrasında; "Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır." şeklinde ekleme yapılmıştır. 


  • Ön inceleme duruşmasına davet hususunda ihtar edilecek hususlarda değişiklikler yapılarak HMK 139. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi “Çıkarılacak davetiyede aşağıdaki hususlar ihtar edilir:


a) Duruşma davetiyesine ve sonuçlarına ilişkin diğer hususlar.

b) Tarafların sulh için gerekli hazırlığı yapmaları.

c) Duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi durumunda gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği.

ç) Davetiyenin tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içinde tarafların dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları, bu hususların verilen süre içinde yerine getirilmemesi hâlinde o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarına karar verileceği.” şeklinde değiştirilmiştir.


  • Yapılacak ön inceleme duruşmasında HMK 140. maddesi 5. fıkrası "139 uncu madde uyarınca yapılan ihtara rağmen dilekçelerinde gösterdikleri belgeleri sunmayan veya belgelerin getirtilmesi için gerekli açıklamayı yapmayan tarafın bu delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilir." şeklinde değiştirilmiştir.


  • HMK 149. maddesinin "Ses ve Görüntü Nakledilmesi Yoluyla" başlığına "veya Başka Yerde Duruşma İcrası" şeklinde değiştirilerek, "(3) Mahkeme, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri dava ve işlerde ilgililerin, aynı anda ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla bulundukları yerden dinlenilmesine resen karar verebilir. (4) Mahkeme, fiili engel veya güvenlik sebebiyle duruşmanın il sınırları içinde başka bir yerde yapılmasına, yargı çevresi içinde yer aldığı bölge adliye mahkemesi adalet komisyonunun uygun görüşünü alarak karar verebilir. (5) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir." fıkraları eklenmiştir.


  • HMK'nın "Bilirkişi Raporuna İtiraz" başlıklı 281. maddesine "Bilirkişi raporuna karşı talebin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor veya imkansız olması ya da özel yahut teknik bir çalışmayı gerektirmesi halinde yine bu süre içinde mahkemeye başvuran tarafa, sürenin bitiminden itibaren işlemeye başlamak, bir defaya mahsus olmak ve iki haftayı geçmemek üzere ek süre verilebilir." şeklinde yapılan ekleme ile bilirkişi raporuna itiraz süresi 2 hafta iken talep halinde 2 hafta daha ek süre verilmesi mümkün hale gelmiştir.


  • Yapılan değişiklikle HMK'ya "Hükmün tamamlanması" başlığı ile 305/A maddesi ile "(1) Taraflardan her biri, nihai kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir." hükmü eklenmiştir.


  • Feragat ve kabulün zamanına ilişkin olarak yapılan değişiklikle HMK 310. maddesine; "(2) Feragat veya kabul, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa, taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince feragat veya kabul doğrultusunda ek karar verilir. (3) Feragat veya kabul, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı feragat veya kabul hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir." fıkraları eklenmiştir. 


  • HMK 314. maddesi "Sulhun zamanı" başlığında yer alan "(1) Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir" fıkrasına ek olarak "(2) Sulh, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa, taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince sulh doğrultusunda ek karar verilir. (3) Sulh dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı sulh hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir." fıkraları eklenmiştir.



7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 22.07.2020 tarihinde TBMM Genel Kurul'da kabul edilmesiyle, usul hukukunda önemli değişiklikler yapılarak mevcut yargılamanın hızlandırılması ve uygulamadaki belirsizliklerin giderilmesi amaçlanmıştır.


Bilgi için internet sitemizde yer alan iletişim numaralarımızdan ve ekibimiz e-posta hesaplarından bizler ile her zaman iletişime geçebilirsiniz.